Kocaeli’ndeyiz...

Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, Kocaeli’nin Çayırova, Darıca ve İzmit ilçelerini ziyaret ederek vatandaşlarımızla dertleşti.

Kocaeli il ziyaretine Çayırova’da başlayan Genel Başkanımız’a, girdiği bir telefoncu dükkânındaki esnaf; ‘’Gerçekten çok sıkıntılarımız var. Yani her şey dolara bağlı. Bugün 300 liraya taktığım ekranı akşama müşteriye; ‘400 lira’ demek zorunda kalıyorum. Malzeme durumumuz belli. Hep dışarıya bağlı kalıyoruz. Malzemeden kiraları ödeyemiyoruz. Eşimin, çocuklarımın maaşlarıyla döndürmeye çalışıyoruz. Sıkıntılarımız çok. Yani öyle böyle değil ve pandemi olayında biz en az 6 ay kapalı kaldık ve kiramızı ödedik. Ama ne hikmetse marketler zincirine hiç dokunulmadı. Gıda satılacak denilen yerlerde her türlü şey satılıyor. Buna bir çare lütfen. Yani ben 50 yıllık Çayırovalıyım, buranın esnaflarındanım. 4 tane çocuğum var, kendi yağımızda kavrulmaya çalışıyoruz. Ama inanın ben biraz iyiyim diyorum, komşularım daha zor durumda. Çayırova esnafının adına konuşuyorum. Şu büyük marketler her şeyi satıyor. Onun 10 liraya sattığını ben 10 liraya alamıyorum bile. Ya 10 liraya geçen gün sattığım kulaklığı ben bugün 35 liraya satmak zorundayım.’’ diyerek derdini anlattı.

Çayırova’nın ardından Darıca ilçesinde esnaf ziyaretine devam eden Genel Başkanımız girdiği bir lokantada esnafla ve vatandaşla dertleşti. Dükkân sahibi esnaf; ‘’Gıda fiyatlarının artmasından çok şikâyetçi insanlar. Geçen ay olabildiğince zarar ettik. Yani iş yapmamıza rağmen zarar ettik. Bunun sebebi; biz kârdan zarar edelim ama müşterimize yansımasın diye. Bu da bizi olabildiğince bir zarara uğrattı ve biz de ister istemez bu ay itibarıyla fiyatlara zam yapmak zorunda kaldık. Bu da bizde %50 bir iş kaybına sebep oldu. Yani düşünüyoruz, kalkıyoruz artık işin içinden çıkamıyoruz. Ailemle yaşıyorum. Bu gidişle de ailemle yaşayacağım gibi görünüyor zaten.’’ diyerek derdini anlattı.

Aynı dükkânda başka bir vatandaşımızla sohbet eden Genel Başkanımıza kimyager olduğunu söyleyen bir vatandaşımız; ‘’Normal ekonomik şartlara göre şu an yeterli maaş almıyoruz. Her yerde olduğu gibi bizde de aynı şekilde. Özel yaşam diye bir şey kalmadı. Türkiye’nin her yerinden çay fışkırıyor ama çay içmek bizim için bir lüks. Buraya gelmek bile benim için bir lüks. Maalesef ne olacak bilemiyorum bir size güveniyoruz inşallah.’’ dedi.

Aynı dükkân içinde bir basın mensubuyla da sohbet eden Genel Başkanımıza basın mensubu; ‘’Eşim de muhabir. Asgari ücretliyiz. Ev kira, 2 bin lira kira. Doğal gazı, elektriği, suyu, telefonlar. Birimizin maaşı zaten oraya gidiyor.’’ diye konuştu.

Darıca’da yoğun kalabalığa seslenen Genel Başkanımız; ‘’Müşterisine söven esnaf var mı? Hâlbuki seçmenine söven siyasetçi var bu ülkede. Seçmenine terörist diyen siyasetçi var bu ülkede. Seçmenine nankör diyen siyasetçi var bu ülkede. Seçmenine şükürsüz diyen siyasetçi var bu ülkede. Sana ne kardeşim? Esas olan sen çiftçinin derdine hangi çareyi ürettin?” dedi.

Konuşması sırasında Genel Başkanımızın mikrofon uzattığı bir vatandaş işe girmek istediğini ancak “AK Parti kadın kollarına üye olursan bir şey yaparız, yoksa giremezsin.” denildiğini söyledi.

Darıca’nın ardından İzmit’te esnaf ziyaretine devam eden Genel Başkanımız, vatandaşlarımızla bir araya gelip dertlerini dinledi. Kendisini dinleyen yoğun kalabalığa; ‘’Türkiye’de iftiralar, hakaretler, tuzaklar üzerinden yapılan siyasi anlayışın; şuculuk, buculuk üzerinden yapılan bir siyasi anlayışın seçmene bir faydası var mı? Köylüye bir faydası var mı? Yok. Atanamayan öğretmene bir faydası var mı? Yok. EYT’liye bir faydası var mı? Yok. 3600 ek gösterge bekleyen arkadaşlarımıza bir faydası var mı? Yok. Burada çırak çıkan seçmendir, seçmen. Benim sizden istediğim şu. Buraya benim gibi bütün genel başkanları getirin. Oylarınızı çok kıymetli hâle getirin. Ceketini asıp oy alamasınlar. Oculuk buculuk üzerinden sizi çırak çıkaramasınlar. 10 maaşlı, 5 maaşlı danışmanlar maaşlarını alırken; senin atanamamış oğlunun, kızının iş ararken çektiği acıyı ortadan kaldırmanın yolu seçmeni velinimet etmektir.’’ dedi.

Çiftçilerimizin yaşadığı sıkıntıları dinledikten sonra Genel Başkanımız; ‘’Biz bu hafta partimiz olarak ‘Kuruya 6 bin lira önerin, hububata 5.600 lira verin, önceden %25’ini ödeyin. Daha sonra yükseldiği zaman yeniden güncelleyin ve ona göre ödeyin’ dedik. Tık yok. Muhalefet sizin avukatınızdır. Hizmet etmek zorunda olan iktidara bu dertleri anlatmak ister. Ama çok güzel bir yöntem var. Söylemediğiniz sözlerle size iftira atarlar. Olmadığınız konularla ilgili size iftira atarlar. Size her şeyi söylerler. Ondan sonra onun üzerinden konuşulur. Ama 5 maaş alan ve yan gelip yatan haramzade danışmanlara da para öderler. 11 maaş alan var bu ülkede. Haram zıkkım olsun.’’ dedi.

Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, sayın Erdoğan’a; ‘’Sarayından çık Erdoğan! Milletin adamı olarak geldin. Bu insanlar alkışlayarak seni oraya getirdi. Ey Kasımpaşalı Erdoğan! Sen açlığın, yoksulluğun ne olduğunu bilirdin. Gittin saraya unuttun. 5 maaş alan, 11 maaş alan danışmanlarının fakir fukarayı tekmelediği bir dünyada sen artık sarayın adamı oldun sayın Erdoğan. Açın hâlinden anlamayı unuttun. Ama söz olsun, ant olsun. İftiralarından yılmadık, yılmayacağız. Tuzaklarına yakalanmadık, yakalanmayacağız. Fakirin, fukaranın, ihtiyaç sahibinin yanında olduk; olmaya devam edeceğiz ve bu harami düzeni buradaki insanların helal oylarıyla, demokrasiyle, sandıkta başına geçireceğiz inşallah.” diyerek seslendi.

Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, İzmit Belediye Başkanımız Sayın Fatma Kaplan Hürriyet’i makamında ziyaret ederek çalışmaları hakkında bilgi aldı.