İl Programları
Kayseri’deyiz…
Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener; Kayseri’nin Tomarza, Bünyan ve Melikgazi ilçelerini ziyaret ederek vatandaşlarımızla dertleşti.
İl ziyaretine Kayseri’nin Tomarza ilçesinde başlayan Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, ziyaret ettiği bir ayakkabıcı dükkânında vatandaşlarımızın sorunlarını dinledi.
Besici olduğunu söyleyen bir vatandaşımız; ‘’Ben 10 senedir hayvancılık yapıyordum. 30-40’a yakın malım da oldu. Ama şu an elimde 15 tane mal kaldı. Onları da bugün yarın satacağım, bitireceğim. Çünkü bir torba yem 350 lira. Gücümüz yetmiyor. Mazot dersen keza o öyle. 20 liradan aşağı düşmüyor. Hayvancılık bitecek, köylü bitecek. Bu millet ne yapacak? Şehirdeki insan ne yapacak? Aç kalacak. Köylü milletin efendisiydi. Köylü milletin kölesi oldu.’’ diyerek derdini anlattı.
Pancar çiftçisi olduğunu söyleyen emekli bir vatandaşımız mazot ve gübre sıkıntısını söylerken köylerinde yaşadığı su sorununu; ‘’Sulama barajı köyüme 1 kilometre, ırmak evime 50 metre. Sulayacağım tarla ırmağa 100 metre. HES’lere gidecek diye suyu vermiyorlar. Şu elimizdeki boruyu, traktörleri bütün malzemeyi yarı fiyatına alsınlar. Biz buradan gidelim. Suriyelileri getirsinler, suyu da versinler. Tarlalar güzden sürüldü. Pancar ekeceğim, pancar suyla olur. Ne yapacağım?’’ sözleriyle anlatı.
Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’e derdini anlatan ve vatandaşın alım gücü hakkında da bilgi veren bir zahireci; ‘’Bir kömürün torbası 130 lira oldu. Bir un 400, 450 lira oldu. Yem deseniz zaten keza insanlar alamıyor, biz de satamıyoruz. İnsanlara zaten fiyat söylerken utanıyoruz yani. Bizim de satım gücümüz şey oluyor. Ama hep biz suçlanıyoruz. Esnaf suçlanıyor. Ama halka anlatılırken hep bizim üstümüzden anlatılıyor. Bizim burası kırsal kesim biliyorsunuz. Zaten sulu tarım yapan arkadaşlar da şikâyetçi elektrikten dolayı. Hayvancılık yapanlar zaten bitik. Halkın alım gücü de bitti.’’ dedi.
Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, Kayseri’nin Bünyan ilçesinde esnaf ziyaretine devam etti.
Bünyan’da bir kasap dükkânını ziyaret eden Genel Başkanımızın; ‘’Alım gücü nasıl?’’ sorusuna kasap esnafı; ‘’Yok, millette alım gücü yok başkanım. Şu an 10-15 liraya sattığımız yumurta 45 lira. 17’ye sattığımız tüm tavuğun kilosu 40 lira. Kanadın kilosu 50 lira. Kahve 6 liraydı, şu an 15 lira. Elektrik 1.279 lira geliyor. Ben çoluğuma çocuğuma taş mı götüreceğim? Bugün 4 tane müşteri geldi. Yapacak bir şey yok ki adamda alım gücü yok. 50 liraya sattığımız helva 110 lira şu an. 25 liraya sattığımız peynirin kilosu 50 lira oldu. 25’e sattığımız zeytin 60 lira. Yani nereye gidiyoruz? Çağ mı atladık, ne yaptık? Ben bu partiye 150 tane oy topladım ya. 150 tane oy topladım. Bu böyle mi olacaktı?’’ diye konuştu.
Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, Bünyan’da girdiği bir berber dükkânında berber esnafında da artık veresiye defteri olduğunu öğrendi. Berber; ‘’Tıraş veresiye olur mu başkanım? Bakın tıraş veresiye. Adam 20 lirayı veremiyor. Bağ-Kur’umuzu yatıramıyoruz.’’ dedi.
Berber dükkânında Genel Başkanımıza derdini anlatan bir çiftçi; ‘’Çiftçilikle uğraşıyoruz. Mazot alamaz duruma düştük. Bir torba şeker 800 lira olur mu? Vatandaş nasıl alacak bunu ya? Aynı zamanda ticaretle de uğraşıyorum. Alım gücümüz üçte birine indi. Yani 100 liraya aldığımız şeye şu an 300 lira lazım. Ama o yok. Alım gücümüz sıfıra indi yani ve bunu hangi konuda söylerseniz söyleyin. Buğday olsun, arpa olsun, hayvancılık olsun, süt olsun. İnsanlar hayvanlarını kestiriyor, bakamıyor. Çiftçilerimiz şu an gübre alamıyor.’’ diye konuştu.
Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, Bünyan’dan sonra ilçe ziyaretine Melikgazi ilçesinde devam etti.
Melikgazi ilçesinde bir bakkal esnafıyla sohbet eden Genel Başkanımıza bakkal; ‘’İşler çok sakin. Gördüğünüz gibi, bildiğiniz gibi değil. Lambaları yakmaya tereddüt ediyoruz. Sabahleyin 6 buçukta açıyorum. Gece saat 11’de kapatıyorum. Ayakta durabilmek için yani. Elektrik 2.500 lira geldi. Stresten burnum kanadı.’’ dedi. Bakkal esnafının oğlu olan vatandaşımız ise; ‘’Ben 40 yaşındayım şu an. Babama dedim ki; ’65 yaşına gelmişsiniz. Benim 3 tane çocuğum var. Görmüşsün göreceğini.’ Ben 40 yaşına kadar böyle bir düzenin içine girmedim. Görmedim de yani. Şimdi akşamları eve gidiyorum, muhabbet ediyorum. Babam olsun, eşim olsun; ‘Yüzün niye asık?’ diyor. Tebessümüm gitti. Mutlu değilim.’’ dedi.