Genel Başkanımız Müsavat Dervişoğlu
Bizler adaletin ayaklar altına alındığı, kanunun hiçe sayıldığı, ahlak ve vicdanın kalmadığı bir dönemde;
Cumhuriyetimizi kollamak ve Türk Milletini korumak için 25 Ekim 2017’de bir yola çıktık.
Çıktığımız bu yolculuk öyle kolay da olmadı.
Yolsuzluğun, yoksulluğun, kimliksizleştirmenin, hukuksuzlaştırmanın âdeta vücut bulduğu tek adam sisteminin, Türkiye’nin her yerine sirayet etmeye başladığı bir dönemde dikenli yollardan geçerek kurulduk.
Milyonlarca insanın duyguları, talepleri ve itirazlarıyla birlikte İYİ Parti güneşinin altında toplandık.
İYİ Parti’nin güneşi, milletimizin vicdanının sesidir.
İYİ Parti’nin sevgisi; şanlı tarihimizin altın halkaları sayılan Türk büyüklerine ve Mustafa Kemal Atatürk’e duyduğu sevgidir.
İYİ Parti’nin değerleri, milletimizin millî ve manevi değerlerin bütünü, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in şahikalarıdır.
İYİ Parti’nin töresi; binlerce yıllık tarihin üzerimize yüklediği sorumluluğun yekûnu, Mustafa Kemal’in banisi olduğu Cumhuriyet’in ilelebet payidar olacağı fikridir.
İYİ Parti’nin derdi;
Yerlilik masalları anlatıp; toprağımızı, suyumuzu, ağacımızı, ormanımızı savaş ganimeti görenlerledir.
Her şeyi bezirgân gözlüğüyle gören; ne vatan toprağına ne de onun üstünde yaşayan hiçbir canlıya sevgi, merhamet beslemeyen hatta içten içe derin bir nefret besleyenlerledir.
Şehirlerimizi betona boğanlarla o betonları da insanımıza mezar edenlerledir.
İYİ Parti’nin itirazı;
Millîlik masallarıyla Türk milletinin özüyle oynayan, hizmet etmekle yükümlü oldukları Türk milletinden kendilerine hizmet etmeye adanmış köleler, paryalar, kalabalıklar yaratmaya çalışanlaradır.
İYİ Parti’nin kavgası;
Muhafazakârlık masalları anlatıp makamları ve maaşları dışında hiçbir şeyi muhafaza etmeyen, yüzyılların yoğurduğu inancımızı bile Türk’e olan düşmanlıklarının bir aracına dönüştürenlerledir.
Siyasi ikbal ve emelleri için kutsal değerleri kullanmaktan çekinmeyenlerle, çocuklarımıza robotlar yapmayı öğretmek yerine, onları robotlaştırmak isteyenlerle ve bundan da bir an bile utanmayanlarla, hicap ve vicdan azabı duymayanlarladır.
İYİ Parti’nin isyanı;
Bu vatanı kurtaran, büyük bir Cumhuriyet kuranlara kin duyanlara,
Türk milletini ve Türk vatanını işgalden ve tecavüzden kurtardıkları için onlara sayan, söven, hakaretler eden; izlerini, isimlerini ve eserlerini silmeye çalışanlaradır.
Bizler yola çıktığımızda milletimize vurulan istibdat zincirlerini kırmak, devleti ve kurumları esaretten kurtarmak; milletimizi hak ettiği şekilde huzur, güven ve refah içinde yaşatmak, Büyük Türkiye’ye kavuşturmak için bir söz verdik.
Hiç şüpheniz olmasın ki verdiğimiz sözden milim şaşmayacağız.
Milletimize verdiğimiz sözün gereği olarak; kurucu irademize, kurucu hikâyemize ve kurucu ilkelerimize bağlı kalacak; Türkiye’yi kuşatan, ülkenin bugününü ve istikbalini karartan saray rejimine karşı Türk milletinin hak ve menfaatlerini savunma mücadelesine devam edeceğiz.
Tencere kaynatamayan analar, evine ekmek götüremeyen babalar, diplomalı işsizler kervanına katılan ve sadece bugünü değil yarınları da çalınan gençler, fırsat eşitliğinden mahrum bırakılan çocuklar;
Hayatının en rahat etmesi gereken dönemde hayatta kalma mücadelesi veren emekliler, haksız bir rekabet düzeninde ayakta kalmaya çalışan esnaflar, toprağa düşürdüğü terine ihanet edilen çiftçiler, emeğinin karşılığını alamayan üreticiler;
Mücadele ederken mülakat cambazlığına takılanlar, atanamayan öğretmenler; camdan duvarlara, baskılara, şiddete karşı kendini var etme mücadelesi veren kadınlar için;
Türlü hukuksuzlukların, bitmeyen utanmazlıkların, doymak bilmeyen hırsızlıkların son bulması için;
Milletimizden aldığımız güçle ve bu sorunların üstesinden hep birlikte gelmeye muktedir mücadele cehdimizle;
İYİ Parti’mizin güneşini göğe yükseltmeye devam edeceğiz!