Başkanlıklar ,Diğer
Çin Uygur Özerk Bölgesi İnsan Hakları Raporu
Uygur Türkü kardeşlerimizin sesi olmak ve Doğu Türkistan'ın gerçeklerini tüm dünyaya duyurmak için hazırladığımız İnsan Hakları ve Doğu Türkistan toplantımızda Çin Uygur Özerk Bölgesi İnsan Hakları Raporu’muzun lansmanını gerçekleştirdik.
Toplama kampı mağduru kardeşlerimizle yapılan röportajlar ve uzman görüşleri doğrultusunda tamamen bilimsel bir bakış açısıyla oluşturulan raporumuz;
Türkçe, İngilizce, Uygur Türkçesi ve Çince olmak üzere toplamda 4 dile çevrildi.
Türk Dünyası ve Yurt Dışı Türkler Başkanımız Sayın Yavuz Ağıralioğlu’nun açılış konuşmasını yaptığı toplantımızda, Irak Parlamentosu İnsan Hakları Komisyonu eski başkanı, Kerkük Milletvekili, Türkmen lider Erşat Salihi de aramızda bulunarak konuşmalarını yaptı.
Ardından her insanın korkmadığı, baskı altına alınmadığı, zulme uğramadığı onurlu bir yaşam sürmenin en temel hakkı olduğunu hatırlatan Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, ‘’Kırım’da, Türkmeneli’nde, Doğu Türkistan’da ve pek çok coğrafyada Türkler hâlâ yaygın olarak insan hakları ihlalleriyle karşı karşıya kalıyor, ölüm kalım mücadelesi veriyorlar. Nitekim bugün kadim Türk yurdu Doğu Türkistan’da yaşanan zulme; “dur” demek için buradayız. Çocuklarından ayrı bırakılan annelerin sesi olmak Uygur Türkü kardeşlerimizin gerçeklerini tüm dünyaya duyurmak için bir aradayız.’’ dedi.
Genel Başkanımız, Çin Yönetimi’nin küresel çıkarları doğrultusunda; “Güvenlikleştirme” adı altında gerçekleştirdiği, “Çinlileştirme” politikasını anlatırken; ‘’Çin yönetimi yıllar boyunca toplama kamplarının varlığını reddetti. Ama gelinen noktada hem bu kampların fiziki varlığı hem de toplama kampı mağdurlarının anlattığı gerçekler artık gizlenemeyecek bir boyuta geldi. Hâl böyle olunca da inkâr gitti, yerine yalanlar geldi. Neymiş? 3 milyonu aşkın insanın alıkonulduğu; sistematik işkencelerin, tecavüzlerin yaşandığı bu ucube yerler aslında meslek edindirme kurslarıymış. Utanmazlığa bakar mısınız?’’ şeklinde konuştu.
Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin yaşadığı bu zulme sessiz kalmayacağını belirtirken; ’’Bu öyle kapsamlı bir zulüm ki. Sadece Uygur Türkü olarak doğduğu için ailelerinden ayrılan çocuklar var. Sadece Müslüman olduğu için işkence gören babalar var. Sadece Uygur Türkçesi konuştuğu için toplama kampına alınan kadınlar var. Buradan açıkça ilan etmek istiyorum. Zulme rıza göstermek de zulümdür. Mazlum olan Türk diye sessiz kalanlar, bu zulmün ortağı olurlar.’’ şeklinde konuştu.
Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in konuşmasının ardından Çin Uygur İnsan Hakları Raporu’muzu hazırlayan ekibin başkanı olan Hüseyin Raşit Yılmaz raporumuzun sunumunu gerçekleştirdi.