Basında Biz
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda, TBMM Özel Oturumundayız...
Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 105. yılı ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Meclis Genel Kurulu’ndaki özel oturumda konuştu.
İstanbul’da yaşanan depremden etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileterek konuşmasına başlayan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Cenab-ı Allah’tan ülkemizi bu tür felaketlerden koruması için yardım istiyorum” dedi.
"Mustafa Kemal Atatürk’ün, Meclis Genel Kurulu’nda yazılı olan ‘’Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir!” sözlerine işaret eden Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Bu bir temenni değildir. Dünyaya ve insanlığa karşı verilmiş bir hükümdür. Egemenlik vazgeçilemezdir, devredilemezdir. Bu, bir vaat değildir, Türk milletinin tarihe karşı verdiği bir sözdür! Egemenlik, kanla ve irfanla kurulmuş Cumhuriyet’in ebedi hakkıdır. Bu bir lütuf da değildir. Türk istiklal ve istikbalinin hiçbir faninin eline teslim edilemeyeceğinin ispatıdır. 23 Nisan, işte bu yüzden bayramdır” dedi.
“UMARIM BİR DERS ÇIKARIRSINIZ”
2024 yılında 41 bin 488 çocuk hakkında mahkûmiyet kararı verildiğini, suça sürüklendiği gerekçesi ile ceza mahkemelerinde yargılanan çocuk sayısının 134 bin 383 olarak kayıtlara geçtiğini belirten Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Dikkat ediniz, yaklaşık 135 bin çocuktan bahsediyoruz” şeklinde konuştu.
AK Parti’nin iktidara geldiği dönemde 60 bin civarında olan hükümlü ve tutuklu sayısının da 400 bini aştığına dikkat çeken Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Bu veriler ya adaletsizliğinize ya da dirayetsizliğinize delalettir. Diler ve umarım ki, bundan kendinize bir ders çıkarmaya muvaffak olursunuz” ifadesini kulandı.
“GENÇLERİMİZ TUTUNACAK BİR UMUT DALI BULAMAZKEN, KATİLLERE UMUT HAKKINDAN BAHSEDİLİYOR”
23 Nisan’ın sahibi çocuklarının neşe dolu olmadığı gibi kendisinin de bir mahcubiyet içerisinde bulunduğunu dile getiren Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Çünkü milli egemenlik de çocuklarımızın hürriyetleri gibi her fırsatta bir bahaneyle gasp edilmektedir. Türk vatandaşlığı arsa karşılığı pazarlanırken, Türk vatandaşlarının mal güvenliği kalmamıştır. Gençlerimiz tutunacak bir umut dalı bulamazken, katillere umut hakkından bahsedilmektedir. Teröristlere kahraman muamelesi yapılırken, Atatürk’ün teğmenleri ordudan atılmaktadır. Kısaca Türkiye, iktidarın ödeye ödeye bitiremediği diyeti haline gelmiştir” dedi.
‘’CUMHURİYET DEVLETİ YOKTUR, CUMHUR İTTİFAKI DEVLETİ VARDIR’’
Türk milletinin egemenlik haklarından mahrum hâlde olduğunu savunan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Çünkü, 8 yıldır, tüm yöntemler kullanılarak, şahsilik sapağına yönü çevrilen bir Türkiye vardır. Bu sapakta hukuk yoktur, gayrimeşruluk vardır. Güven yoktur, endişe vardır. Devlet yoktur, şahıs vardır. Meclis yoktur, saray vardır. Hürriyet yoktur, istibdat vardır. Cumhuriyet devleti yoktur, Cumhur İttifakı devleti vardır. Bahsettiğim şey Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir” dedi.
“BU SİSTEM, SINIRSIZ YETKİLERİ TEK KİŞİYE TESLİM EDEN BİR SİSTEMDİR”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir şekilde, bir darbe teşebbüsünün sonucunda, olağanüstü hâl koşullarında gerçekleştirilen tartışmalı bir referandumla devreye sokulduğunu ve olağanüstü yetkilerin, olağanlaştırılması ile yaşama geçirildiğini vurgulayan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Bu sistem, sınırsız yetkileri tek kişiye teslim eden bir sistemdir. Bu nedenle demokratik değildir. Yargı üzerindeki etkisiyle adil değildir. Dengelenemediği ve denetlenemediği için de güvenilir değildir” ifadesini kullandı.
“SİSTEM VATANDAŞIMIZIN AŞINI, İŞİNİ, EKMEĞİNİ DE KÜÇÜLTTÜ”
Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Ekonomi bu yüzden bozulmuştur. Yatırım bu nedenle gelmemektedir. Vatandaşımız bu yüzden ay sonunu getirememekte, emeklilerimiz feryat etmekte, gençlerimiz vize kuyruklarında gelecek aramakta, çiftçilerimiz toprağa küsmekte, paramız bu yüzden pul olmaktadır. Bu sistem öyle bir keyfiyet inşa etmiştir ki; vatandaştan sabır istenerek iki yılda biriken döviz rezervi, siyasi hırslara kurban edilmiş, bir ayda tam 50 milyar dolar yakılmıştır. Bu sistem yalnızca Anayasamıza, yasalarımıza, kuvvetler ayrılığına, kısacası devlete zarar vermemiş; vatandaşımızın aşını, işini, ekmeğini de küçültmüştür. Çünkü hukuk yoksa, ekmek de yoktur! Millet yoksa, devlet de yoktur” değerlendirmesini yaptı.
Son 40 yılda küreselleşmenin en büyük tahribatını ulus devletlerin yaşadığını dile getiren Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Bugün ortaya çıkan reaksiyoner tek adam rejimleri ise ulusu tamir etmek yerine, devletin cebir kuvvetini tahkim etmektedir. Bu sebepledir ki; bugün demokrasiye ve milli egemenliğe dair bir bunalım içine düşülmüştür. Ama bu Meclis, tarihiyle ve tecrübesiyle buna da aşmaya muktedirdir.” diye ekledi.
“CUMHURBAŞKANI’NIN MİLLÎ BAYRAMLARA OLAN MESAFESİNİ BİLİYORUZ AMA…”
TBMM’nin 105. yılı ile 23 Nisan dolayısıyla Genel Kurul salonunda misyon şefleri ve yabancı konukların da yer aldığına ancak Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nden sadece bir cumhurbaşkanı yardımcısı ile bir bakanın özel oturuma katıldığına işaret eden Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “TBMM’nin manevi şahsiyetine yabancı konuklar kadar önem ve özen göstermenizi istirham ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanı’nın milli bayramlara olan mesafesini biliyoruz ama hiç olmazsa kabine yetkililerin böylesine önemli bir günde kendilerine ayrılan yerde TBMM’de bulunmalarını arzulardım” şeklinde konuştu.
Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu şöyle devam etti:
“Bu vesileyle altını çizmek isterim ki; realizmin kolaycılığı ve konforu, hiçbirimizi dünyayı yakabilecek yeni ateşlere odun taşımaya mecbur bırakamaz. Dünya barış içerisinde bir arada yaşayabilen ulus devletlere ihtiyaç duymaktadır. Çıkarmamız gereken ders, çok uzaklarda değildir. Dünya 20. yüzyılda tek adam rejimlerinin bedelini hesaplanamaz yıkımlarla ödemiştir. Demokrasinin önemini ve değerini anlamak için insanlık tarifsiz acı ve kederleri tekrar yaşamak zorunda değildir. Bu sebeple hepimiz, bu çıkmaz sokaktan dönmek zorundayız. Camdan saraylarda oturan despotların birbirlerinin camlarına taş attığı bu oyuna hep birlikte son verebiliriz. İşte bu meclisin ve bu meclisi kuran iradenin; milli egemenliği bir bayramla, bayramı da çocuklarla birleştirmesinin sebebi budur. Türk milleti binlerce yıllık şeref ve haysiyet mirasını, 20. yüzyılda yakan değil, ısıtan ve kuşatan bir ateşle taçlandırmıştır. Vicdansız bir dünyada vicdanın, esaretle dolu bir dünyada hürriyetin ve istiklalin ışığı olmuştur”
“CUMHUR İTTİFAKI’NA GÖNÜL VERENLER YIKICI SONUÇLARIN FARKINDA”
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem vurgusu yapan Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Tüm mazlum milletler emin olsun ki; Türk milleti, tek adam rejimine son verip, milli egemenlik ve Cumhuriyet idaresinin meşalesini yeniden yakacaktır. Bu kutlu ateşi yeniden harlayacak olan da Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem tezimizdir! Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’nin sonuçlarını ön görememiş bir iktidarla karşı karşıya olabiliriz. Ancak ne olursa olsun, o sonuçların Türk milletinin tamamını ezdiği bir tabloyla karşı karşıyayız. Cumhur İttifakı’na gönül verenler, kürsülerde ekranlarda bu hakikati dile getiremeseler de inanıyorum ki; akıl ve izan sahibi çoğunluğu bu yıkıcı sonuçların farkındadırlar” dedi.
“DEMOKRASİDEN, HAKTAN, HUKUKTAN, ADALETTEN SÖZ EDİYORUM”
Dokunulamaz değerleri olan bir parlamenter sistemden söz ettiğini kaydeden Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, “Yasaların yasası olan milli egemenlik fikrinden bahsediyorum. Kuvvetler ayrılığının etkinliğinden, yargının bağımsızlığından, kurumların eşgüdümü ve iş birliğinden, denetlenebilir yürütmeden söz ediyorum. Hakimlerin, yüce Türk milleti adına karar verirken,
Bu milletin yasalarından ve ortak vicdanından ayrılmadığı bir sistemden bahsediyorum. Sizlerin, yani milletin vekillerinin yasama faaliyetinde inen kalkan eller değil; düşünen, konuşan ve itiraz edenler olmasından bahsediyorum. Devleti bir çiftlik gibi görenlere dur diyecek, güçlü denetim kurumlarından söz ediyorum. Kısacası demokrasiden, haktan, hukuktan, adaletten söz ediyorum. Demokrasinin işlediği, yargının adil olabildiği, devlete ve kurumlara güvenin tam olduğu bir sistemde; demokratik, güçlü, zengin ve adil bir Türkiye’den söz ediyorum. İşte bu yüzden, ısrar ve kararlılıkla “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” diyorum” ifadesini kullandı.
“TÜRK MİLLETİ, VERDİĞİ YETKİYİ DOĞRU VE YERİNDE KULLANMANIZI BEKLİYOR”
‘Bugüne kadar türlü ambalajlarla pazarlanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bütün sırmalarının döküldüğünü’ kaydeden Genel Başkanımız Sayın Müsavat Dervişoğlu, şöyle devam etti: “Türk milleti sizden, verdiği yetkiyi doğru ve yerinde kullanmanızı, millet iradesini hiçe sayan her adımın karşısında durmanızı bekliyor. 23 Nisan 1920 Cuma günü, ‘Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir’ şiarıyla başlayan yolculuğun kahramanları bugün sizlersiniz. 105 yıl önce omuzlarımıza yüklenen bu kutsal göreve sahip çıkmak, bu kutlu çatı altındaki herkesin ertelenemez ve vazgeçilemez görevidir. Bu görevin sorumluluğuyla hareket edeceğinize, millet egemenliğini yeniden hakim kılacağımız günlere, demokratik, adil, zengin ve müreffeh bir Türkiye’ye kavuşacağımıza inanıyor; Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarını, minnet ve şükranla anıyor, aziz hatıraları önünde tazimle eğiliyor, onların emaneti yüce meclisimizi saygıyla selamlıyorum.”